10 Mayıs 2021

SAHTE MUTLULUK LOKANTASI

"İlişkide Telafi Sistemleri Nasıl Çalışır?"


Her birimiz var olan ilişkimizde belli sorunlar ve sıkıntılar yaşarız. Bunu izlemek hatta yaşamak bana tuhaf bir şekilde çok da keyifli gelir. İki insanın bir arada olmaya çalışması halidir çünkü… Öyle özel ve eşsizdir. "Ben senden gitmek istemiyorum sen de benden gitme" demenin versiyonu bir çok cümle gezer kişilerin arasında! Ve hiç bir zaman da bu kadar açıklıkla söylenmez ne yazık ki! Başka cümlelerin ve davranışların ardına gizlenir bu içses! Gerçekten sevgisinde samimi olanların duyabileceği kıvamda!


Çoğu obezite ve yeme sorunlarını incelediğimizde çocukluktan kalma bazı alışkanlıklarımızın rolü olduğunu söyleyebiliriz. Her mutlu anı, yemek yeme ile özdeşleşmiş bir bireyin zihin kodlanmışlıklarını, geçirmiş olduğu mide ameliyatları da çözümleyemez. Bu yüzdendir obezite tedavilerinde psikolojik yardımın mutlaka bireye sunulması! Bu tedavideki bireylerin çok rastlandık öyküsünü ise gözlemlerimle aktarayım size..


Çoğu zaman arkadaşlarımla gittiğim güneş dolusu kahvaltılarda veya boğaz kokulu akşam yemeklerinde sıklıkla oraya gelen ve yan tarafımıza oturan aileleri incelerim. Ne yazıkki mesleki bir takıntı! İşte sık gözlediğim klasik bir Türk ailesi..        Eşler birbiri ile tartışmış, kılıçlar çekilmiş ve eminim ki iki taraf da birbirine ne istediğini bir türlü anlatamamış ama sırf çocukların yüzü gülsün diye “hadi bir yemeğe çıkalım” teklifi yapılmış ve ailece restorana gelinmiştir. Kavga ve tartışmayı izleyen tedirgin çocuklar ise bu “sevgi dolu aileyiz biz” temasıyla yapay bir mutluluk sağlamıştır. Çocuklar, bir anda gelişen ilgisiyle dikkat çeken babasıyla konuşurken bir yandan annesinin tepkilerini gözler; anne şişmiş gözlerinin kamufle edildiği bir makyajı sürekli kontrol eder, mümkünse eşi ile de çok da muhatap olmaz ama aile huzuruna da gölge edecek bir davranışta bulunmaz.  Laf sokmak için erken bir dönemdir zira! Daha sonra kullanılabilecek malzemeler kapsamında depolama başlamıştır kadının zihninde! Sessiz sedasız kalkar, birlikte mekandan ayrılırlar. Çocuk; o hafta sonuna sıkıştırılan mutlu aile tablosunu, yemek yeme ile özdeşleştirmeyi başarmıştır artık! Daha sonra her mutlu olmak istediğinde, “hadi yemek yiyelim” diyen beyni de almıştır yüklenen yönergesini!


İlişkilerde çıkan sorunların erkek beyninde genellikle çözümü budur. O da kendince haklıdır çünkü başka türlü nasıl çözülürü de gözlemlememiştir ailesinde! Yani bildiği, güvenli olarak tanımlayabileceği sorun çözme stili budur. Yemeğe çıkarmak veya çiçek vermek! Bir kadın bundan mutluluk duyar diye düşünür. Kadınsa uzunca bir süre eşi tarafından önemsenmeme halini ancak bu teklifle ve kucağına sığdırdığı ele güne karşı çiçeğiyle bir süre daha erteleyebilir. Çünkü  bu vesile ile ilişkilerinin ilk hikayesine döner, o günleri anımsar ve bu onun ruhuna çok da iyi gelir. Erkek sorun bitti sanır, kadın için erkeği ile öğretim süreci yeni başlamıştır. Duygularla baş etmek zordur çünkü erkek için… Oraya girerse duygu duyguyu doğuracak ve hiç işin içinden çıkamayacaktır. Böyle bir bastırış erkeğe de bir süre iyi gelir. Ertelenen ve vazgeçilmiş hayatlar kapsamında, kırklı yaşlar sonrası ele aldığımız bir süreç tabiki bu erkekler için! Kırk yaş sendromu denilse de aslında bunun gibi kırk olay yatmaktadır incelenince!


Kadın beyni, çocuklarına yeni bir alışkanlık kazandırmak, ona yeni bilgileri öğretebilmek için tasarlanmış muazzam detaylara sahip! Bu yüzden her yönden donanımlı bir evlat için iyi bir anne  ve aşkını yaşayacağı bir kadını seçebilmekse ciddi bir maharet! Tek arzusu anne olmak ve bu şekilde erkeğinin dünyasında önemli bir yer edinmeye çalışan kadından ise zamanla uzaklaşır erkek! Hatta anneliğini över ve evlatlarıyla annelerinin arasına girmez bir süre sonra! Kendince yalnız bir yaşam peşindedir artık! İhtiyaçları, istekleri bir yere ulaşmıyordur. Kadın için de evlatlarına yükleme yapma zamanıdır. Kızının düşünceli olması, oğlunun her işine koşabilmesi hali kadında derin bir huzur oluşturur. Birbirlerinden gitgide tenhalaşarak, yabancı haline geliverirler. 


Çift seanslarında çoğu zamanımız; eşini  sadece bir kadın olarak görmeye çalışan bir erkeğin serzenişleri ile sürekli erkeğinin düşüncelerini ve davranışlarını yönetemediği için kriz yaşayan kadınların haykırışlarını dinlemekle geçiyor. Kadın; erkeğinin gözünde erkeğin ailesinden daha önemli olduğunu bilmek, anne olduğu için erkeğinin yüreğinde çok daha fazla önemli olduğunu duymak, bilmek ve hissetmek peşinde! “Bana ne söylemeye çalışıyor” kısmında ise iki taraf da dirençli! Çünkü direkt söylemek yerine diğer aile fertlerinin olmadık davranışları bahane edilerek cümleye başlanıyor ya da fark etmesini beklemeye çalışıp daha sonra asabiyetle biriken her türlü ihmal edilmişlik, can acıtıcı söylemleri doğuruyor. 


Her ilişkinin dokusu başkadır. Bir ilişki için sunulan yöntemler diğer ilişkiler için geçerli olmayabilir. Telafi sistemleri; bireylerin kendilerini tanıma ve kendilerini ifade etme şekilleriyle de çok yakından ilgili! Ezbere alınan çiçekler ya da yapılan rezervasyonlar; bir erkek için “çok şey yaptım yüzünü güldüremedim” cümlesiyle sonlanırken; kadın, farklı ve ayırd edeci davranışların hasretinde kalıyor! Lakin bunları ifade etmek gururuna ağır geldiğinden, “bunu da ben mi söyleyim yani” diyerek erkekte derin bir sessizlik ve boşluk hissi uyandırıyor! Bu yüzden kadın ve erkek beyni üzerine yapılmış araştırmaları öğrenmek, muhatabınızı daha detaylı tanıyabilmek adına çok önemliyken, etkin bir çift terapisi seansından geçmek, birlikte hazırlayacağınız yol haritalarını bir uzman eşliğinde çizebilmek gerekiyor. 


Sorun anında sorun çözmeye çalışmamak, birbirini dinlemekten ve birbiriyle vakit geçirmekten ilişki sürecinde keyif almak, duygu ve düşüncelerin biriktirilmeden ifade edilmesine yönelik ufak mesajlaşmalar, küçük notlar ve tatlı söylemler, ihtiyacı net olarak tanımlamalar telafi sistemlerine giriş mahiyetindeki bilgiler olarak sıralanabilir.


Sonrası mı? İşte o zaman birbirini tanımayı bilen, birbirlerinin varlıklarından mutlu ve huzurlu, açık ve samimi söylemler içinde büyüyen evlatların nasıl ilişkiler yaşayacağını ben de merakla izliyor olacağım. Nadiren karşılaşmak ise çok keyifli! Hele ki boşanmış olsa bile ilişkiyi sağlıklı şekillendirmiş çiftlerin az da olsa varlığını bilmek de!

"BAZI KALPLERİN KADERİDİR AŞK"

  “Şiir yazdırmıyor aşk,yaşanırken” diyordu okuduğum satır.   Katılmadığımı belirtmek isterim. Şiir gibi roman gibi sevebilmek hissinden ...