Belki de "hersey mümkün ülkesi"nde hersey farklidir !!! Orada karpuzlarin rengi mor, bulutlarin rengi pembe,çileklerin tadi çikolatadir. Degismeyen tek sey,sonsuz sevgidir o ülkede de...Kainatin çekirdegi sevgi olduguna göre herhalde o ülkede de tek geçerli sey,gerçek ve kosulsuz asktir.
Sevgilinin bagri,pofidik bir yastiktir mesela...kokusu,güllerin buharli kokusunu bastirir herhalde. Belki dudaklarda kalan tadi,bir sütlü kahvedir. Kollari,asma bahçelerinden bele uzanan dallardir sarip sarmalayan...Ama yine de degismeyen tek sey,gözlerindeki isiltidir ,maziyi animsatan,geceyi parlatan,saniyeleri essiz kilan...
Volkanik daglar,yanmaktan utanmistir sevenin yüregi karsisinda...Saklamistir lavlarini edebinden...Sevenin omzuna yük olmaktan vazgeçmistir karli daglar...Gecitler, yeni basamaklar olusturmak için,çevredeki taslari,dallari toplamaya baslamistir. Seven rahatça geçebilsin,kavusabilsin yarine diye...
Dalgalar susmus,sakinlesmistir askin gözyaslarinin karsisinda...Rüzgar esmeyi unutmus, sevgilinin saç tellerinin arasina girerek uçusmasini beklemektedir.
Sevdanin zihninde depremler olmus,yer yarilmis,ümitsizlikler ve olumsuzluklar yerin dibine çoktan girmistir. Depremde çökmeyen yerler var gücüyle topragin altindan aldiklari hizla,sevginin dalli budakli agaclarini çoktan yesertip gürlestirmeyi basarmistir. Meyveleri mi? O,sevenin sevdigine kavusma anini beklemek için,dallarda tomurcuklanmaya baslamistir sadece...
Seven, askindan yanmis, kül olmus ve dumana dönüsmüstür artik...Sevgili geldiginde,dumanin kokusunu çeker içine...Hayat bulur birden,hayat verir sevene yeniden... Meyveler düsmeye baslar tepeden...Mavi kirazlar, kirmizi muzlar, yesil portakallar... Günes, sevgilinin saçlarina;ayisigi gözlerine sigmayi basarmistir.
Gerçek bir ask, gönüllerin hersey mümkün ülkesinde yasanir, imkansizliklarla dolu zihinler ülkesinde degil...