29 Ekim 2014

CUMHURİYET KADINI OLMAK



Dün sabah, sabah haberlerini dinlerken kişilerin twitlerini okuyarak yorum yapan bir muhabirin, bir oyuncunun onu izlemesinden duyduğu mutluluğu ifade etmesi ve “O da yanımızda” diyerek hitap ettiği ve tam anlamıyla O’nun bir cumhuriyet kızı olduğunu söylemesi dikkatimi çeken bir konu oldu. Burada ne o haber spikerinden ne de o programda adı geçen oyuncudan bahsedeceğim. Zira derdim bu değil.

İşe gitmeye hazırlanırken, cumhuriyet kızı olmak kavramı üzerine çok düşündüm. Tesadüf bu ya, okuldaki öğretmenlerden biri 29 Ekim töreninde bir konuşma yapmamı istediğini söyledi. Ben de zaten sabahtan içlenmiş durumda olacağım ki “hocam Allah aşkına bir bana bak, sence ben cumhuriyet kadını mıyım ki?” diyerek konuşma teklifini geri çevirdim. Ortaya konan cumhuriyet kadını kavramı ile benim uzaktan yakından hiçbir ilgim yoktu.

Sonra araştırdım cumhuriyet nedir? Öyle ya bu kavramı en son ilkokulda tanımlamayı öğrenmiştik. Hem de padişahların asan kesen hatta ülkesini terk edip giden varlıklar olduğunu, en mükemmel rejimin cumhuriyet olduğu fikrinin altını  keskin çizgilerle çizen bir müfredat programı ile yetiştirildik. Şu an oğlumun da ders içeriklerine bakınca, halen aynı çizgilerin ifade edildiğini görmekteyim. Bir rejimi överken diğerini tukaka yaparak öğretme keyfini yaşayan  öğretmenlerin neyi amaçladığını anlayamamakla birlikte, öğrenciye özgür bir fikir sunabilme, seçimlerini bu fikirler arasından dilediği gibi yapabilme anlayışını elinden almanın bence cumhuriyet öğretmeni kavramıyla da bir ilgisi olmadığını düşünüyorum.

Neyse ufacık yaptığım kavram araştırmasında aşağıdaki tanımlara hemen ulaştım:
Cumhuriyet, “Millet tarafından seçilen parlamentoya dayanan ve başında cumhurbaşkanı olan siyasi bir rejim şekli. Hemen bütün ülkelerde tek ortak yanı, devlet başkanlığı makamının babadan oğla veya aile yakınlarına miras kalmamasıdır.”(1)
“Cumhuriyet, hükûmet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir.” (2)
Kavramları bu şekilde okuyunca, iyi demek ki yanlış hatırlamıyorum diyerek memnun oldum. Çünkü ülkemde yaşanan seçimlerde, istediğim kişiye oy verebiliyorsam, oyların çoğunluğuyla devletimin yöneticilerini ve beni temsil eden milletvekillerini seçebiliyorsam, fikirlerimi şu andaki gibi rahatça paylaşabiliyorsam ben de bir cumhuriyet kadınıyım. Ama bundan 14 yıl önce ben üniversitede başörtümle okumak, bir yıl öncesine kadar başörtümle çalışmak özgürlüğünden alıkonulmuşsam o zaman neyin cumhuriyetini yaşıyordum? Benim seçme özgürlüğüm elimden alındığında, birileri gibi düşünmediğim için dışlandığımda kimin cumhuriyet anlayışını yaşıyordum. Halen beni tanıyan ve derslerinde fark eden akademisyenlerin çoğunun  “bu kadar aydın düşüncelere sahipken, başındaki örtüde  neyin nesi, nedir bu erkek baskısı üstündeki?” diye sorulduğunda hangi aydınlarla birlikte olduğumuzu sorgulamadan edemiyorum. 

Bir kesimin bu kavramları elinde tutuyor olması ve asla benim dış kimliğimle bağdaştıramamalarını gördükçe onların “aydın” kavramını tekrar sorgulamalarını, “benimle aynı düşünmese de o da var, onun da kalbi ülkem için atıyor” diyebilmesini ve avucunda tuttuğu bu kavramları artık elini açarak diğerleri ile paylaşabilmesini çok isterdim. Fikirler farklıdır, ortaya konulur, kişiler seçme hakkının verdiği mutlulukla özgür seçimler yapar. Ve kimse yaptığı seçimi açıklamak zorunda da değildir.

Kısacası bana göre cumhuriyet kavramı birilerinin elinde değildir. Ekranlarda cumhuriyet kadını olarak bilinçaltına atılan çapalara gelince…Yazının başında adından bahsetmeyeceğimi söylediğim oyuncunun, oyunculuğunu severim, takdir ederim. Çünkü beni ilgilendiren tarafı budur. Kime oy verdiği veya vermediği değil. Fikri vardır diye saygı duyarım. O fikri bana göredir değildir ayrıstırmasına girmem. Bunları birbirine hep karıştırıyoruz çünkü… Ama o da bana saygı duymalı, bir sanatçının, beni şunlar izlesin bunlar izlemesin diye hayran kitlesini ayrıştırmaya kalkması da kendilerine göre tanımladıkları cumhuriyet kadınına yakışmıyor doğrusu…

Ben, içimde yaşadıklarımı birilerinin özgürlüğüne engel olmayacak sınırlar içinde açıklayabiliyorsam, ülkem için emeğimi koyup ortaya, var gücümle çalışıyorsam, insana insan olduğu için kıymet verip, ona tüm gönlümle sahip çıkabiliyorsam, yetiştirdiğim çocuklara özgür seçimlerde bulunma ortamı sağlayabiliyorsam bence ben tam bir cumhuriyet kadınıyım, buradan herkese duyurulur.

2. http://tr.wikipedia.org/wiki/Cumhuriyet

"BAZI KALPLERİN KADERİDİR AŞK"

  “Şiir yazdırmıyor aşk,yaşanırken” diyordu okuduğum satır.   Katılmadığımı belirtmek isterim. Şiir gibi roman gibi sevebilmek hissinden ...